Bebekçe konuşma çocuk, dilinden anlamıyorum ben!
Bilemezsin üç cümlelik adamların elinde yaşam kör
duvarlar çıkmazı…
Sen kaçtıkça üstüne üstüne gelir!
Tabi nereden bileceksin tutsak olmanın ağırlığını?
Sen daha mayınlı yollar aşmadın ki!
Bilemezsin bebek,
Senden önce fırtınalar koparken içimde denizle dalga
gibiydi yüreğim.
Ah içimi nereden bilesin sen?
Bense büyük harflerle konuşup büyük laflar etsem de
bazen,
Kimine göre “boyundan büyük düşünür,”
Ama büyüdükçe daha çok severim seni.
Çocuk bebekçe ağlama diyorum,
Sus artık yeter!
Anla, sevmenin de bir zamanı var.
Yine de birileri sevgiye hüküm koymadan önce,
İstiyorsan git sevdalı denizlere at yüreğini…
Tabi neren bilesin sevgi, merhamet yoksunu insanların
ezici ağırlığını?
Sen daha sıcacık ana kucağında, sevgisiz kalmadın ki.
Anla beni çocuk,
Ben çocukluğunu unutmuş, manik defresif bir büyük
olabilirim!
Şimdi ağlama diyorsam bir sebebi var.
Bilemezsin büyük laflar edip, büyük konuşsam da biraz,
Senden çok ağlamışlığım, denizler kadar sevişlerim var!
Büyüdükçe susma çocuk,
Birileri “büyüdün” dese de yüreğim hala çocuktur biraz.
Tabi nerden bileceksin büyük olmanın ağırlığını?
Önce insanca sevincimi, gülüşümü sevişimi
sınırladılar,
Sonra daha büyük sınırlamalarla kuşatıldı bilgiye
giden yollarım!
Bilemezsin büyüdükçe manik defresif diye bir de çizik
atarlar yüreğime.
Oysa daha temmuz güneşi gibi özgürlüğe hasretim.
Birileri çocuksu düşünmeye iznin verselerdi biraz,
Ben de zamanlı zamansız gülüp ağlayarak,
Bir damla sevgi içinde,
Ne denizler büyütürdü yüreğim…
Hatice Elveren Peköz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder