Hüzün buğusu akşamlarda şehirler ıssızlaşır
Yağmura dair kendi aşk masalımı yazıyorum.
Bir varmışla bir yokmuşla başlayan aşk hikayeleri...
Yüreğim asi bir çocuktur söz dinlemez
Çocukluğum geçmiş zamanların kör dehlizinden seslenir
Yağmursuz, kağıtsız, kitapsız kaldım.
Şimdilerde ne yazlar, nede güzler avutmaz yüreğimi.
Kalemim kör, şiirlerim yarım kaldı .
Uçurumların kıyısında durarak, denizlere yeminler ettim.
Ruhumu uçurumların kollarına bırakarak susma hakkımı
kullanıyorum.
Kırık dökük bir hece arıyorum, gecenin ıssızlığında.
Dallarım yapraksız, düşlerim yağmursuz kaldı.
Ey ritimsiz, sözsüz, şiirsiz insanlar adımı yok'a yazın artık
Yarattığınız putlar bana hitap edemez asla.
Karanlık ve gölgeli varlığınızla dünyanın yaşanabilirliği
daralıyor
Salt yokluğa doğan şiirsiz, ritimsiz güneşi size
bırakıyorum
Yalanlarınızı, sevgisizliğinizi, hileli sözlerinizi…
Ağaçsız, yağmursuz geçen kaşlarınızı istemiyorum
Sizin olsun seçtiğiniz soysuzlaşmış katran karası yürekli
adamlar
İstemem uzak olsun kimliksiz, hasta ruhlu putlarınızı!
Çocuk sevinçlerimi, kitaplarımı, düşlerimi geri
verin.
Hatice Elveren Peköz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder