Mayıs. 2010-05-21
Eski
mayıs akşamlarında mahalle çocuklarıyla yıldızlar,
Geceleri
körebecilik oynardı ay ışığında.
Onlar
mı, ben mi daha çok hayalciydim?
Hangimiz
daha gerçekçi ve hangimiz yalan?
Oysa bir güneş doğardı
karanlıkların üstüne billurdan mavi.
Baştan sona kanayan ve ıslanan
gözyaşlarımızla yıkanırdı topraklar.
Yağmurlarda iç seslenişleri ve bir de iç çekişleri
dinlerdik usuldan.
Sevgi
kör yüreklerin duvarlarına çarpa çarpa gider ve gelir.
Çocuk
neden çıkayım ki oyundan?
Hani
ekin tarlalarıydık haziran akşamlarında.
İçimde
milyonlarca çocuk el kol çırpa çırpa sokaklarda dolaşırken,
Dilimde
eski bir mayıs şarkısı seni çağırır.
Güneş
saçlı çocukların gülüşleri düşer aklıma birden.
Oysa
köşe kapmaca, körebecilik oynamak istiyordum daha.
Tabi
sen nereden bileceksin içimdeki güneş saçlı çocuğu.
Yüreğimde
bir sevgisi büyür ki amansız.
Bir
yanım gül bahçesi bir yanım ateşe dayalı.
Sevgisizlik
eski bir yaradır hala.
Kör
yüreklerin duvarlarına çarpa çarpa sürüp giderdi.
Ey yüreğimin mavi dingin denizlerindeki çocuk,
Ey kapanan kapılar açılıverin artık.
Artık
biz, bin ölür bin diriliriz.
Uzak
yollar dönüşü yüreğim bir hüzün buğusu,
Gelir
ve gözlerime yerleşir.
O an,
kör bir şiddeti aşamayan çocuklar düşer akılma.
Çocukların
masun gülüşlerine tutunamam.
Onlar
şiddet yapanın ellerinde ölümün kıyısına gider ve gelir.
Ah
sen içimde kopan fırtınaları nereden bileceksin çocuk.
Yüzyıllar boyu temmuz sıcağında yanarken yüreklerimiz,
Biraz da buğday taneleri gibi ayrı tarlalarda çoğalırız.
Bilirim
ki her çocuk yüreği bir orman büyüsü.
Annenin
elleri sevgi sarmalıdır.
Gün
kızıl şafaklara gebe ve ha doğdu ha doğacak.
O
an çocuklar ağlarken dilsiz olur söyleyemem,
Hangi
sözcüklerden başlarım bilmem?
İçimde
bir mayıs şarkısı söylenir ki hala,
Kör
yüreklerin duvarlarına çarpa çarpa gider ve gelir.
Hatice Evlenen Peköz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder